İstanbul
Hafif Yağmurlu
11°C
İstanbul
11°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
12°C
Perşembe Çok Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
15°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
KİTAP TANITIMI/ GÖZLERİNE BAKINCA (ŞİİR)
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni İbrahim EŞMELİ’nin ikinci şiir kitabı.
“Pervane” şiir kitabından sonra yeni bir heyecan…
Dionysos Yayınevi’nden çıkan “Gözlerine Bakınca” Halk, Divan ve Saf şiirin duyuşlarını taşıyor.
Şair “yazara dair” bölümünde kitabın içeriği ile ilgili şu ifadeleri kullanıyor:
“Gözlerine Bakınca; öncelikle evimdeki saadet kaynağı gözler için daha sonra da sevgiyi hak eden, aşka değen bütün gözler için yazıldı. Bazen de yaşadığımız dünyada göremeyeceğimiz gözler için…”
Kitabın ana teması aşk olmasına rağmen kitapta şehitlerimize, doğaya, sosyal sorunlara, tarihimize kadar birçok temaya değiniliyor.
Şair, Ahmet Haşim’in söylediği gibi, bazen bilinen kelimelerle yeni bir dil meydana getiriyor; bazen Halk şiirinin lirizmini yaşıyor; çoğu zaman da Fuzulî’nin çok boyutlu ve tasavvuf soluklu aşk terennümlerine yaklaşıyor. Ama bunu her zaman Cahit Sıtkı Tarancı’nın âşık olduğu güzel ve anlaşılır Türkçemizle yansıtıyor.
Kitapta serbest şiirler de bulunuyor ama şair gönlünü milli ölçü, hece ölçüsüne kaptırmış görünüyor. Birçok şiirinde 7+7 duraklı14’lü hece ölçüsünü kendi şiir sesine daha uygun bulmuş diyebiliriz.
Kitap, üç ana bölüme ayrılmış. I. bölüm kitaba ismini vermiş. II. bölümde ise Leyla ile Mecnun hikâyesi sizi karşılıyor. III. bölümde ise dörtlükler bulunuyor. 92 sayfalık bu kitapta siz de kendi duygu, hayal ve düşünce dünyanızdan bir şeyler bulacaksınız.
Nurullah Genç, Ahmet Haşim, Sezai Karakoç’tan esinlendiği görülen şair; edebiyatımız için yeni bir ses ve soluk olma heyecanı ve gayretiyle okurların ilgisini ve tercihini bekliyor.
Yorumlar
Benzer Konular
Sensiz geçen gecelerde Ateşin alevleniyor yüreğimde Dumanından boğulur gibi oluyorum Yüreğim daralıyor Nefes almakta zorlanıyorum Bir an duracak gibi oluyor kalbim Acılar İçinde kıvranırken Hayalin geliyor gözlerimin önüne O kadar güzelsin ki Seni o kadar çok sevmişim ki Dalıyorum hülyalara Acılarım diniyor o güzel dudaklarınla Sanki üflemiş de Yaktığın ateşin...
Gençliğim ve bugünüm baktıkça Neler değişmemiş ki hayatımda Bir gülün hayatı gibi her yıl aça aça Sonra her yılın sonunda sola sola Devam etmişim yalanlarla dolu Hayata Hayat kah yere vurmuş kah kaldırmış başımı Kuşkuları hiç bitmemiş kafamda Yarınlar ne getirir ne götürür Hiç bilinmiyor ki bu dünyada Sanki hasbelkader...
Olmadı Senden EvvelimSeninle nefes almak aşkı ölünceye değin seninle yaşamaktır emelimSenin gönül dağında bir ömür delicesine esip duracak bir deli yelimYılın dört mevsimi yalnızca senin gönül bağını basacaktır sevgi selimİnan ki benim hayatım sana aşkımla başladı olmadı senden evvelimEy güzel zarif kadın ömrümce senden başkasına değmeyecektir elimBir ömür adını vuracaktır...
Betül FIRAT: Öncelikle söyleşi yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Sizi biraz tanımak istersek, Turgut Alp EROĞLU kimdir? Turgut Alp EROĞLU: Koskoca evrende, küçük bir gezegende; köhne bir şehirde doğmuş biri olarak tanımlıyorum kendimi. Hayatının büyük bir bölümünde şu yaşadığımız dünyayı anlamlandırmaya çalışan, bunu yaparken de bazen hayallerinin esiri olan...
#OKUDUMBİTTİ. #MOLİERE . #KİBARLIKBUDALASI Bir tiyatro eseri düşününki Türkleri yermek için yapılsın. Evet doğru okudunuz. Fransa Kralı 14.Louis’in bizlere kızgınlığı nedeniyle Moiere’e verdiği emir üzerine yazılmış bir eser. Niçin mi? 4 Mehmet, saraydan Süleyman Ağa’yı kültürlerini, batılılığı incelemesi amacıyla Fransa’ya yollar. Fransa’da iyi karşılanmasına ve her şeyi beğenmesine rağmen 4.Mehmet’e...
Ne değişik bir oyun bu? Ben, yarına dokunamıyorum, Dünse, bana… İstediğim gibi düne gidip, dolaşıyorum. Yarınsa, ne isterse onu çiziyor bana. Fark etmiyor birbirimizi, hiç birimiz… Dün, bana keskin şekiller vermiş, Benimse umurumda değil… Ben, yarına bileniyorum, O da, benden bihaber… Habersizce birbirimizi ziyaret edip duruyoruz. Ve Allah ne verdiyse,...