
Şeyma Yılmaz
“Çok uzaklara gitsem her şey düzelecek gibi,” dedi elindeki kürekle ateşin küllerini toplarken. “Düzelecek olsa benimki düzelirdi,” diyemedim. Dün gibi,ondan önceki gün gibi,beş sene öncesi gibi sessiz kaldım. Huy haline gelmişti bu sessizlik bende. İçimi çürüten,mecalimi kıran,oturduğum yerden ruhumu olur olmaz yerlere sürükleyen,her şeyden vazgeçiren bir huy.
Gidersem her şeyin düzeleceğine ben de inanmıştım zamanında. Kendimi zoraki inandırdığım onlarca yalandan biriydi sadece bu.
Bir gecede karar vermiştim gitmeye.Herkes uyurken hazırlanıp,kimseye haber vermeden çıkmıştım evden.Arkamda bıraktıklarımı düşünmeyecek kadar bencil bir hale getirmişti derdim beni. Sürgülü demir kapı ardımda kalırken, dikiz aynasından annemi görmüştüm. Bakışlarını unutamam. Bunca şeye rağmen son zamanların en huzurlu iki haftasını geçirdiğimi sanmıştım yolda. Radyoda Nermin’in en sevdiği müziklerin ardı sıra çalması, eski günlerdeki gibi ona gidiyormuşum hissi uyandırmıştı bende.
Halbuki gittiğim yerde bekleyenim yoktu.Ama içimde hep, olduramadığım hayatım yerli yerine oturacakmış gibi, sabahlara kadar sohbet edip yükümü hafifletecek dostlarım olacakmış gibi, hiç dertsiz gün batımını izleyebilecekmişim gibi, Nermin’e sarılacakmışım gibi bir his vardı. Her daim beni yarı yolda bırakan hislerime tekrar güvenecek kadar cahillik yapan yine bendim.
Çevremdeki herkes gerçekleri defalarca bağırarak söylemişti yüzüme.Ama ben istediğime inanmakta inat etmiştim.Kaldıramazdım çünkü gerçeği.Kaldıramadım onun bu dünyadan gidişini.Eğer kötü bir şey olduğunu kabul etmem gerekiyorsa,beni terk ettiğine inanmak istedim. Nefes alabilmek için bir yerlerde nefes aldığını bilmeye ihtiyacım vardı.
Yıllar boyu gerçeklerle kavga ettim.Beni bırakıp gidenle ayrı,gerçekleri kabullenmeye güç yetiremeyen ruhumla ayrı.Kavgalarım dinmedi,Nermin geri gelmedi,hiçbir şey düzelmedi.
Şimdi karşımda “Gitsem düzelecek sanki her şey,” diyen birisi var. “Gitme” desem yine de gidecek birisi. “Düzelmez” desem düzelteceğine sonsuz inancı olan birisi. Gidip, yine dönecek birisi. Bildiğimiz gerçeklerle bile ikna olmayan, iflah olmaz bir ruhumuz var. Yaşamak tam olarak böyle bir şey sanırım.
Bazen gitsek de düzelmez bazı şeyler… Yazarın ellerine sağlık, içinde kendimden bir parça bulduğum bir yazı olmuş
Karakterin iç dünyasını derin ve etkileyici anlatmışsınız devamını okumak isterdim