Lisenin ilk yılıydı. Kanın deli gibi kaynadığı, damarlarda bir türkünün coşkuyla aktığı, insanın kendisine “delikanlı” dendiğini ilk kez ciddiye aldığı o günler… Bulunduğu kasabadan, tanıdık sokaklardan, güvenli evinden uzakta, büyük şehrin kalabalığına atılmıştı. Yatılı okul, yeni bir hayatın başlangıcıydı. Ancak bu yeni hayat, içine bir yabancılık, bir sıkılganlık tohumu ekmişti....