ZEYTİNDAĞI (176 sayfa) Adını duymuştum, çoktandır okumayı hep istiyordum. Bir hazan mevsimine denk gelmesi de ayrı bir tesadüf. Bu kitap özetle: ‘’Koca bir imparatorluğun çöküş öncesi öyküsü.’’ Hem de olayları bizzat yaşamış Falih Rıfkı Atay’ın kaleminden. Anadolu halkı Arap’a, Arapçaya o denli inanmıştı ki, onların yalanları bile ‘’Ayet tesiri’’ yapmıştı,...
Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz. Sezai Kara Kimdir? Sezai KARA: Ressam, öğretmen-eğitimci. Betül FIRAT: Ressamlığa nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz? Sezai KARA: Ressamlığa nasıl başladığımı bir tarih vererek söyleyemem. İlkokula başladığımdan bu yana resim yapmayı...
Taylan Özgür Köşker Yazarların yaşam öyküleri her zaman ilgimi çekmiştir. Dostoyevski’nin Suç Ve Ceza romanını okuduğum günlerdi. Liseyi yeni bitirmiştim. Eve kendimi atar atmaz tıpkı Raskolnikov’un kendisini hızla sokağa atması, sesli sesli heyecanla söylenerek dışarı çıkması gibi kitaplarıma gömülüyordum. Suç Ve Ceza’yı, o unutamadığım odamdaki pencereye bakan beyaz masamın başına...
Sanat, içi boş olan bir bardağı doldurmaya benzer… Ödül, sanatçı için önemlidir. Bardağa konan şeker gibi, tat verir… Sanatçı, sadece bardağın boş kısmıyla ilgilenir, şekerini düşünmez. Ve şeker için bir bardağı asla doldurmaz. Sanat, şeker olmasa da bardağı dolduran en leziz içecektir… * Kariyer anlamda hangi mevkii de, hangi makamda...
Ali Erdin Şair ve Yazar Ali Erdin 1970 yılında Sivas’ta doğdu. Liseden sonra askerliğini yapmayı müteakiben dört yıllık memuriyet hayatının ardından özel sektörde yönetici ve üst düzey yönetici olarak görev yaptı. Otuzlu yaşlara doğru başladığı yükseköğrenim hayatında beş üniversite ve yüksek lisans okudu. Üniversite eğitiminin haricinde iki bin saatin üzerinde...
O gün bakışları çok tuhaftı… Sanki gözlerinde yıldırımlar çakıyor, gökyüzünü ateşe boğuyordu. O gözlere uzun süre bakamıyordum — beni yakan, sessizce büyüleyen o gözlere. … Gözlerinin rengine tutulmuştum.Renkler arasında ona benzeyen bir ton yoktu.Benim dünyamda onun gözlerinin eşi benzeri olmayan bir rengi vardı.Doğa henüz o rengi ne bir çiçeğe nede...
Mizah… Ah, ne garip ama güçlü bir şeydir! Sadece dudakları oynatmaz, gözlerde bir ışık yakar, düşündürür, bazen de doğruca yüreğe dokunur. Edebiyatın ve tiyatronun en ince silahıdır aslında. Ama farkındaysan, her mizah aynı değildir. Yanlış yerde, yanlış biçimde kullanılırsa hem metni hem izleyiciyi boğar; doğru yerdeyse, kalıcı bir etki...
Türk edebiyatının köklü damarında şiir daima başat bir tür olmuştur. Sözlü geleneğin destanlarından başlayarak divan şairlerinin saraylarda okunan kasidelerine, halk ozanlarının meydanlarda sazla söylediği koşmalardan Cumhuriyet dönemi dergiciliğine kadar şiir, hem sanat hem de toplumsal söz olagelmiştir. Ancak şiirin yalnızca estetik bir ifade olmadığını, aynı zamanda bir pazar meselesi...
AŞK YAZARI MUSTAFA ÇİFCİ’NİN FATİH SIVAN EĞİTİM KURUMLARI GENEL MÜDÜRÜ ADNAN ÖNDER İLE YAPTIĞI RÖPORTAJ Eğitim tüm insanların ortak sorunu. Sadece insanların mı, Dünya’nın en büyük sorunu. Çünkü eğitim ve dil ulusların geleceğini tayin eden ilk etki. Devleti, devlet yapan ortak DİL, ortak anlaşabilmek, konuşabilmektir. Türk Dilinden söz ederken burada...
Değerli yazar Yaşar Kaba’nın “Küresel Akıl Ulusal Uyku” adlı kültür kitabı raflarda yerini aldı. Tük Dilini ve Türkçenin tarihsel boyutunu anlatan çok güzel bir çalışma olmuş… Kitabı okurken bilgi nedir, diye düşündüm… Bilgi nedir? Bilgi, bilmediğinin farkına varmasını sağlayan insanın gönlüne yeni gönüllere yer açan, düşüncesinde yeni ufukların yolunu gösteren...
Öykü yazmak, koca bir dünyayı küçük bir pencereye sığdırma işidir. Roman sayfalarca dolaşırken, öykü tek nefeste söyler derdini. Bu yüzden öykü, edebiyatın en yoğun, en kıymetli damarlarından biridir. Yazmaya niyet edenin ilk öğrenmesi gereken şey şudur: öykü laf kalabalığını sevmez, dolguya tahammülü yoktur. Kelime seçkin olacak, cümle sıkı olacak, anlatım...