ANTON CEHOV ALTINCI KOĞUŞ SAYFA SAYISI:68 Cehov, tıp fakültesi mezunu olup doktorluğun yanı sıra birçok eser bırakarak öykü ve tiyatro oyunlarıyla edebiyat dünyasında yer edinmiş önemli Rus yazarlardan biridir. Dilinin akıcılığı yaptığı betimlemelerle okıuyucuyu yazdıklarının içine alan olayları yaşatan bir anlatıma sahiptir. Kısa olmasına rağmen derin mesajlar veren altı çizilerek...
Bir zamanlar avuçlarımda,adının sıcaklığı vardı.Gözlerin,en sevdiğim şiirin en güzel dizesiydi.Şimdi yokluğun,içimde büyüyen bir sızı;sanki kayıp bir şehrinson yankısı… İki ayrı şehirde,aynı geceye uyanırız.Sen orada bensiz,ben burada sensiz yanarız.Adı ayrılık bunun;sonu hiç kavuşamamak…Bile bile aynı aşkta,ayrı ayrı kanamak. Masada duran resmin,gülüşün çoktan solmuş.Söylenmemiş sözlerboğazımda bir düğüm olmuş.Başka kollarda avunmak,başka gözlerde kaybolmak…Senden...
Lisenin ilk yılıydı. Kanın deli gibi kaynadığı, damarlarda bir türkünün coşkuyla aktığı, insanın kendisine “delikanlı” dendiğini ilk kez ciddiye aldığı o günler… Bulunduğu kasabadan, tanıdık sokaklardan, güvenli evinden uzakta, büyük şehrin kalabalığına atılmıştı. Yatılı okul, yeni bir hayatın başlangıcıydı. Ancak bu yeni hayat, içine bir yabancılık, bir sıkılganlık tohumu ekmişti....
Aklım yetim kalıyor bu karanlıklarda. Işığı açın demek korkutuyor bu devirde. Ateş olurum demeye korkuyor insan. Memleketim yanarken su olamamak utandırır. Yağamamak korun üzerine gücendirir. *** Barış fidanları sökülürken utanmadı zalim, Ağacı kurdu kuşu yanarken saçını taradı hain, Ders almadı zerre kadar hiç bir alim, Çünkü en büyük ihanet memleketine...
“İki çocuklu dört kişilik bir aile ve bahçesinde salıncak kurulu dut ağacına sarılmış kollarıyla üzüm asması olan ahşaptan iki katlı köy evi. Henüz beş yaşında annemizin bizi terk edeceğini bilmeden mutlu mutlu sallanırdık üç yaşındaki kardeşim ve ben” Bu sözler, telefonun öbür ucunda, abi yurt çocuklarının dertlerini, yaşadıklarını ve çile...
Tüm kişisel gelişim kitapları, hatta yaşam koçları ve bu konuda uzman akademisyenler, “Önce Sen” der. Sizce neden? Bana göre, kendimize değer vermediğimiz sürece; kendimizi sevemeyiz, kendimizi sevmediğimizde de insanları sevemeyiz ve ne kendimize ne çevremize faydamız olamaz. Keza uçak seyahatlerinde; uçuş öncesi yapılan anonsta, herhangi bir acil durum olduğunda, başımızın...
Gülmek hayal olur ıssız gecede, Ruhu üşür, bedeni buz keser. Ay ışığı düşer kerpiç bir eve, Umutları başka bahara kaldı. *** Kırık kalbiyle yüreği yanar, Özlem çeker gurbet ellerde. Yoksulun çilesi türkü olur, Süzülür bağrı yanık ezgilerde. *** Başka bir şey düşünmedi yüreğim, Sevmekten, sevilmekten başka. Sevdalarla buluşurdu kalbimiz, Göklerde...
Toplumsal gelişme, değişme ve işbirliği sağlam olursa başarı gelir. Başarı tamamen bir takım işidir; yapılacak işte plan, proje ve risk analistleri son derece önemlidir. Konuyu çok güzel anlatan bir yazıya denk geldim. Görelim bakalım başarı nasıl olurmuş… * İki ülke aralarında bir kürek yarışması yapalım derler ve anlaşırlar… Takımların kişi...
Her çiçeğe bir şiir yazılmalıVe her şiire bir petal takılmalı..İnsanoğlu ilk gülümsemesini bu arı orkidesinden almış olmalıHem de ağız dolusundan olan, gülücük falan değilİçi siyaha çalan mor iken dışa koyduğu pembe çanak yapraklara bir eğilGör kan kusup kızılcık şerbeti içtim sabır susuzluk analojisiniÜzerindeki açısal simetrisi temsili hayatın denge simgesiniVe gözleri…...
KOLEKSİYONCU JOHN FOWLES SAYFA SAYISI:271 Oxford Üniversitesi’nde Fransızca eğitim alan İngiliz yazar, bir süre Fransa ve Yunanistan’da öğretmenlik yapmıştır. İlk eseri olan Koleksiyoncu ile birlikte kendini sadece yazarlığa adamıştır. Bu kitabıyla büyük başarı kazanan Fowles, ilk yazdığı dönemde bu eserini yayımlatmakta oldukça zorluk çekmesine rağmen, kitap basıldıktan sonra, elde ettiği...
Yazan: Meriç BARDAKÇI Resimleyen: Tuğba İPLİKCİ Eylül ayı, sarı soluk yüzünü göstermeye başlamıştı. Orman sakinleri, sonbaharı neşeyle karşılamakta iken ansızın iki yabancının geldiğini gördü. Ormanda bütün ağaçlar kesilmiş, Bilge Ağaç’ın tek kalmasıyla Uçurtma Çocuk ve Meraklı Bıyıklı Sincap yardım için yola koyulmuştu. Acaba, Göz Adam ve yardımcısı Para Adam’dan, Orman...