Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
29°C
İstanbul
29°C
Az Bulutlu
Salı Parçalı Bulutlu
29°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
31°C
Cuma Açık
31°C

Etiket: DENEME

            Tarihin geçmişine baktığımızda sevginin önemini dile getiren büyük düşünür insanlar hep olmuştur. Sevgililer Günün tarihçesi MÖ 270 yılına kadar geriye gidiyor. Bunca yıldan bu yana yazılan şiirler, türküler sevginin hayatın temelini olduğunu anlatmaya çalışıyor. İnsanın çektiği acıları, sevinçleri ve hüzünleri görmek o kadar da zor değildir; şiirlere, türkülere, şarkılara bakmak yeterlidir…...
13 Şubat 2025 11:58
DÜNYA KÜLTÜR OLUŞUMUNA ETKİLERİYLE ÖN TÜRK TARİHİ İLE SANATINI TANIYALIM DİZİSİNİN 1. KİTABI “MYRİNA YAYINLARI”NDAN KUŞE BASKI OLARAK ÇIKTI. 1. KİTAP DÜNYA UYGARLIKLARI ALTAYLAR İLE TÜRKİYE’DEN DOĞDU TANIYALIM DİYOR! İnsanlarımızın gerçek belge ve bilgileri öğrenmesi, insanlığa güven verecektir. Aşağıda ki adresten temin edilmesi ve oldukça herkesle paylaşılması çok güzel olur....
13 Şubat 2025 11:50
ÖNSÖZ Sevgili okur, Herkes kafasına göre yazarken, ben de Modumuza göre olsun dedim. Havalar sizi etkilemesin, modunuz her zaman iyi olsun. Aslında yeni trend bir söz ‘Modumuz’ demek. Modaya uyalım biz de. Edebiyatçılar bazen ikiye ayrılır, biri eskiden ve Öz Türkçeden kopamaz; kimisi de sürekli yeni nüanslar bulma peşindedir. Bana...
8 Şubat 2025 21:27
‘‘Resimlerin dili olsa da konuşsa’’ zamanı eskilerde kaldı sanırım. Bir tablo içine sıkıştırılmış bir roman dolusu düşünceyi nerde bulacağız artık. Elizabeth Siddal’ın kızıl tonlu buhar saçlarının üzüntüsünü, Van Gogh’un ölümü resmeden mavi ışıklı gelgitlerini şimdiki zamanda neden göremiyoruz? Sanat ve edebiyatın duygusu, eskisi kadar neden canlı değil? Yoğunluklarımızın yansıması neden...
8 Şubat 2025 21:19
ÖNSÖZ Sevgili okur, Köşe yazısı adından çıkarak “Ruh Tefecileri” dedim. Olayın ruhla şöyle bir alakası var, hayatınızda ruhunuza iyi gelmeyen insanlar ve hadiseler bulunmakta. Bazen bütün enerjinizi de emiyor ya hani bunlar. O yüzden özellikle parmak basmak istedim. Artık bir salın birbirinizi. Hayat yeterince zor ve karmaşık, içinden sağ da...
8 Şubat 2025 21:15
Sonra, gün oluyor, bu sevdiğimiz insanların arasından gidenler oluyor. Kimi küsüyor, kimi kırılıyor, sıkılıyor, yalnız kalmak istiyor ya da… ya da ölüm denilen bilinmeze doğru, dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkıyor. Nasıl görmezden, bilmezden, duymazdan gelelim, kalbimiz acıyor… kalbimiz ağlıyor…mendilimiz ıslak… Tamer Dursun Şu dünyada her şeye alıştım da, bir ölümlere...
8 Şubat 2025 21:13
ÖNSÖZ Sevgili okur, Sözlerin vadesi dolar mı bilinmez ama söyleyeceklerimizin sonunun gelmediği de bir gerçek. Neden bir vade konulduğu ise merak konusuysa, açıklamak gerek. Gündeme ve güncellemeye yetişemediğimiz bir çağdayız. Bazı duygu ve düşünceleri tekrar tekrar hatırlatmak gerekse de bazen de gündemi kaçırmış olduğumuz da gerçektir. Biz bir şeye yorum...
8 Şubat 2025 21:10
VE TALAT VE FİTNAT VE AŞK!.. ^^^^^^^ Ali Rıza Navruz “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” romanını Şemsettin Sâmi isimli Arnavut asıllı bir yazarımız yazmış ta 1800’lü yıllarda. Edebiyat tarihçileri, bu eseri “Batılı anlamda ilk Türk romanı” diye de tanıtıyorlar bizlere. Bu eser 1872 yılından başlayıp, 1873 yazına kadar olan bir süre...
8 Şubat 2025 21:08
ÖNSÖZ Sevgili okur, İnsanlar hayat içerisinde hem hayatla ilgili hem de insanlar tarafından yorulmakta. “Yorgunlar Rıhtımı” da bu yorgunlukları dile getiren bir eser niteliğinde olabilir. Yorgunlukları alır mı bilinmez ama dile getirebilir. Hayat yerine göre meşakkatli bir yolculuk. Bu yolculukta illaki yorgunluklarımız, kırgınlıklarımız ve hayal kırıklıklarımız oluyor. İnsanın kalbine ağır...
8 Şubat 2025 21:05
ÖNSÖZ Sevgili okur, Edebi eser yazacağız diye, edebiyatı şekilden şekle sokmaya gerek de yok. Sürekli farklı şeyler yapma hevesiyle edebiyatı da dejenere ettik. Değişebilir zamanla her şey ama asıl amacına hizmet etmek kaydıyla. Yapıcı şekilde değişimin zararı olmaz ama sinsice yapısını bozarak değişiyorsa da özünden uzaklaşacaktır. Bırakın edebiyat bari kendi...
8 Şubat 2025 21:00
Giden bir kere gidiyor, geride kalan bin kere. Her ayrılık, her kaybediş ve her ölüm yüreğimize saplanıp, orada kök salıyor. Biz nereye, o yürek acısı da oraya… Arada bir, kafesimizin içinden kafamızı uzatıp, gökyüzünü gördüğümüzde özgür olduğumuzu düşünsek de, sevgisiz toplumlarda yaşayan her insan bir kafesin içinde ve her kafes...
8 Şubat 2025 16:19