Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
7°C
İstanbul
7°C
Az Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
13°C
Çarşamba Az Bulutlu
5°C
Perşembe Açık
3°C
Cuma Parçalı Bulutlu
8°C

Etiket: 2025 Edebiyat Sanat Meltemi Edebiyat Yarışması

Beldemden kovuldum Şöyle ey Musa Nasıl dayanırım kuşların çırpınışına Söyle ey Aişe Nasıl yanmıştı canın o iki dağ arasında Cennet kuşları vatanın kokusunu getirecek mi Bu çöl,bu kuyu,bu kuş Bu sıcak,bu beyaz,bu yaz Söyle ey Yusuf İhanetin tadını anlat bana İki gözüm anlat bana Kırık döküğüm şimdilerde Vatanım kadar kırık...
21 Kasım 2025 12:29
İstanbul’dan her ayrıldığımda içimde hafif bir sızı belirir. Tam yerini bilmediğim, adını koyamadığım ama varlığını hep hissettiğim bir sızı… Şehrin sokaklarında Arnavut kaldırımlarında yürürken, ayaklarımın altında yalnızca taşlar değil, binlerce yılın hikâyeleri de vardır. Burada Bizans’ın kalıntıları da görülür, diğer tarafta Osmanlının hatıraları da. Boğaz şehre hem bir nefestir hem...
21 Kasım 2025 12:24
Gökyüzü çok ağlıyor sesinde bir hüzün var, İnen yağmurlar değil,yürekten akan sular, Uyanın ! ey Vatan uğruna can veren ruhlar, Bıraktığınız izler ilelebet silinmez. *** Bir yıldız kaydı yine düştü omuzumuzdan, Bu kutsal emanet miras kaldı kanımızdan, Bu mübarek topraklar kıymetli canımızdan, Nice nice isimsiz kahramanlar bilinmez . *** O...
21 Kasım 2025 11:37
Neden kapkara zindan bomboş buralar Yoksa bahtı mı kaplamış yaralar  Atma olmadık yere şimdi naralar  Sil gitsin kafandan herşeyi bakma onlara  *** Sahte gülümseme ve sözde içtenlik  Hani nerede şimdilerde benlik  Ondan da vazgeçtim yok sadelik Sil gitsin kafandan herşeyi bakma onlara  *** Kanunun telllerine dokun sen birazdan  Efkar dağıtır...
20 Kasım 2025 15:07
       Sabrettikçe çiçek açarmış en derin yaralar         Sıkışıp kaldı ruhum her nefeste        Muhtaçlık kor gibi içimde büyürken        Üç kuruşluk para için boyun büküyorum ***        İsterdim belki ben de başka bir kaderi        Çaresiz kalınca...
20 Kasım 2025 15:04
Postmodern sancılarla  uyandı yine şehir  Sevdiğim deniz  Yalnızlığın tek çocuklu kadınını  Delirttiniz  klişe kurallarınızla  Ahlak öğretilerinizle  Sevmem zamanın ruhuna aykırı şehirleri  Kafelerde uzun süre oturamam  Kalabalıklarda hınca hınç dolaşamam  Gitmeliyim fırtınalarla  Postmodern hüzünlerden  Postmodern sancılarla uyandı yine şehir  Gittikçe yavaşlıyor konuşmalar  Gittikçe kanayan kanatlar  Yalnızlaşıyor Osiria gülü  Çanak yapraklarının dışına...
20 Kasım 2025 15:01
Daha ön üç yaşındaydıDera’da yaşayan Hamzave çok cömertti.muhtaçken kendisi,benim bir döşeğimbir tas da çorbam varama bu çocuğun hiçbir şeyi yokdiyebilecek kadarannesine Daha on üç yaşındaydıgözaltına alınıpher türlü işkence altındaşehit edildiğinde Hamza,Suriye hapishanesinde,yurdunun toprağına düşenen değerli tohum olarak,sadece Dera’daki kuşatmayıprotesto ettiği için Hamza’nın naaşıteslim edildiği gün ailesineşimşekler çaktı gökyüzünde,belirsizlik ve korku...
20 Kasım 2025 13:04
Bu aralar çocukluğumu fazlaca ziyâret etmeye başladım. Bahar geldi, ondandır diyorum. Her bahar ilk aklıma gelen köyüm, köyüme dair ilk aklıma gelenler de çocukluk hâtıralarım oluyor. Her bahar bu havalardayım. Orhan Veli’nin dediği gibi işte; “beni bu güzel havalar mahvetti”. Her ne kadar evkafta bir memuriyetim yoksa da, olsaydı bu...
19 Kasım 2025 13:01
Kalbimde telaşlar beni ellerinde yoğurdu. Seni beklerken bulutlar yerlere düştü. Sen diye düşünürken hayatım elimde kaldı. Varış yolu mucize; tünelim sonlu bir mücadele. Yakarışım var çeşnisi çeşit. Yıldırım düşmüş gibi oluyorum bazen sanki dünyadan bir kesit. Bu nasıl bir dil bilimi beni benden alan bir nesil tehdit. *** Ne yapsam...
19 Kasım 2025 12:32
Kum üstüne kurulmuş şehir, düşler, umutlar…Hayali uçurtmalarıyla güneşi arar çocuklar…Bir parça ekmek, karın tokluğu,Ölüm korkusu olmadan yaşamak nasıl bir şey…Bilmek ister Gazze’de çocuklar. Kum üstüne kurulmuş şehir, umutlar, düşler, mavi Gök kubbe…Nereden bilsin Gazzeli çocukİnsanlığın vicdanının da kumdan olduğunu…Seslendikçe, tutunmaya çalıştıkça,Gözleri, nefesi, kumlarla örtülüpNefessiz kalacağını… Gazze’de yıldızlar kayar,Eksik olmaz akbabalar...
19 Kasım 2025 12:22
                                                                     Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak. Yusuf Atılgan Önümde bembeyaz el değmemiş, ayak basılmamış kar beyazı bir tuval. Cesaretimi topladım karşısına geçtim, Donkişot’ vari bir hareketle elimde cins cins inceli kalınlı köşeli yuvarlak fırçalarla düşünüyorum, ne atarsam değişir bu beyazlıklar diye. Bu aralar felsefeyle...
18 Kasım 2025 13:31