
Ebru IŞIK
CUMHURİYET GİBİ BİR KADIN NAHİT HANIM
YAZAR: OSMAN BALCIGİL
SAYFA SAYISI: 520
1955 yılında İstanbul’da doğan yazarımız ekonomi mezunu olup uzun zaman çeşitli dergi, gazete ve birçok tv kanalında farklı görevlerde yer almıştır. Biyografik eserlerinin yanı sıra tam bir dönem yazarıdır. 1988 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından yılın röportajı ödülüne layık görülmüştür. Otuzdan fazla eseri bulunan yazar tarihi kurguladığı romanlarda okuyucuyu hiç sıkmadan bilgi vererek çok açıklayıcı bir şekilde anlatmaktadır.
Nahit Hanım adlı kitabında da diğer biyografi türünde yazmış olduğu kitaplar gibi bir döneme damgasını vurmuş, Cumhuriyet’in kurulduğu ilk yıllar da öğretmenlik yapan Nahit Gelenbevi’nin hayatını anlatmıştır. Kitapta tanık olacağınız en önemli hususlardan biri de evli bir kadın olan Nahit Hanım’ın kendinden yaşça oldukça küçük olan Orhan Veli ile yaşadığı gizli aşktır. Bu arada kendisine aşırı hayranlık duyan Necip Fazıl ve Sabahattin Ali’nin de kalbini kazanma çabalarını da okuyacaksınız. Yazar bu kitabında, dönemin siyasi boyutuna ağırlık vermiş gibi görünse de aynı zamanda Nahit Hanım etrafında dönen aşkları da dile getirmiştir.
Fakat yine de okumuş olduğum birçok eserine göre biraz vasat bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Balcıgil okuduğunuzda mutlaka tarihsel açıdan yeni bilgiler elde edinirsiniz. Bu romanda da aynı beklenti içine girebilirsiniz bunları bulacaksınız ama elinizden düşürmeden bir solukta sizi içine alacak bir kurgu diyemiyorum. Bu sefer anlatmak istenenler biraz yüzeysel kalmış gibi geldi bana. Yazarla henüz tanışmadıysanız öncelikle Sabahattin Ali’nin hayatını anlatan Yeşil Mürekkep, En Hüzünlü Eylül, Yağmur Çiseliyor gibi romanlarıyla başlamanızı tavsiye ederim. Fakat bu kitabını da yine de mutlaka okuyun derim. Asla Balcıgil okumaktan vazgeçmem.
Alıntılar
Umutlu olmak ile umutlu olmayı istemek arasında dağlar kadar fark vardı.(Sf:351)
Ama hayat böyledir. Bazen hak etmeyenlere kalk yürü, bazen hak edenlere otur oturduğun yerde der. (Sf:413)
İnsanlar gözden çıkardıklarını başkalarından kıskanmazlar. (Sf:469)