Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cuma Çok Bulutlu
21°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C

Çok Yönlü Oyuncu, Sunucu ve Seslendirmen Altan ALKAN ile Söyleşi

Çok Yönlü Oyuncu, Sunucu ve Seslendirmen Altan ALKAN ile Söyleşi

Betül FIRAT: Öncelikle hoş geldiniz diyor ve söyleşimizin başlangıcında bir iki cümleyle sizi tanımak istiyoruz.  Altan Alkan Kimdir?

Altan ALKAN: 1970 Ankara doğumluyum. 87 yılından beri başta tiyatro ve televizyon olmak üzere oyunculuk ve sunuculuk camiasında emek veriyorum. Son 15-20 yıldır da eğitmenlik yönüm daha ağır basıyor. Başta Sadri Alışık Akademi ve Truva akademi olmak üzere çeşitli üniversite kurumalarda diksiyon ve oyunculuk dersleri veriyorum.  Halen TRT de seslendirme sanatçısı ve Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oyuncu olarak çalışıyorum.

Betül FIRAT: Sanat hayatına nasıl başladığınızdan ve ne kadar zamandır yazdığınızdan bahseder misiniz biraz? Çok yönlü bir sanatçısınız. Seslendirmen, sunucu ve oyuncusunuz; bu alanlarda ilk deneyimlerinizden bahseder misiniz?

Altan ALKAN: Evet farklı disiplinlerde çalışmalar yapıyorum. Ancak hepsinin üst çatısı tiyatro.  Şarkıcıların standart yanıtı “Elimde saç fırçasıyla şarkı söylerdim.” gibi benzer bir cümle ile başlayacağım ama daha ilkokulda okuma yazma öğrenmeye başladıktan hemen sonra ilk yazı denemelerim oldu. Evde arkadaşlarımla resimli kitap yapmaya çalışırdık. Onlar resimleri çizer bende resimlere bakar küçük hikayeler yazardım. Daha sonra 5. Sınıfta kendi yazdığım bir tiyatro oyununu sahneye koyduk. Kurtuluş Savaşı’na dair bir oyundu.  Aynı anda yazmak, oynamak ve yönetmek gibi tiyatroya dair yaptığım bu ilk denemelerimin hayatımı nasıl şekillendireceğinin o zamanlar farkında değildim tabii. Lise dahil hep törenler sahnede kürsüde oldum. Bu arada Altındağ Belediyesi Tiyatrosu’nda girdiğim sınavla oyunculuk hayatım resmiyet ve ciddiyet kazandı. Oradaki değerli hocalarım Yıldıral Akıncı ve Tayfun Orhon’dan sağlam bir tiyatro temeli edindim. Onların yönetimindeki ilk sahne gösterim Atatürk Oratoryosu ve ilk oyunum da Ben Orhan Veli oldu.

Daha sonra Ali Hürol Tiyatrosu bünyesinde çalışmaya başladım. Burada tiyatronun ama özellikle Rocky, Cosby Şov, Fred Çakmaktaş gibi unutulmaz karakterlere can veren değerli seslendirme yönetmeni ve oyuncusu Sezai Aydın ile birlikte sahne alma fırsatım oldu. Onun değerli eğitimleri ve yönlendirmeleri ile de 1990 yılında ilk kez TRT’ ye adım atarak seslendirme işinde çalışmaya başladım.

90’larda özel radyoların kurulması ile radyo sunuculuğu deneyim başladı. Şimdi ilk çalıştığım radyoların bazılarının adını yanlış söyleyebilirim ama İlk radyolarım Gün FM ve adını hatırlayamadığım frekansı 109.0 olan bir radyo idi. Buralarda geceden sabaha müzik yayınları yapardık. Ama en kurumsal olanı esnaf sanatkârlar odasının kuruluşu TESKFM ve o zamanın en popüler yabancı müzik radyosu Capital Radio oldu. Capital’da haber sunucusu olarak çalıştım.

Betül FIRAT: Ailenizde sizden başka sunuculuk-oyunculuk herhangi bir alanıyla ilgilenen var mı?

Altan ALKAN: Hayır ailemde ve yakın çevremde sanatla ilgili hiç kimse yoktu ne yazık ki. Şu anda da yok.

Betül FIRAT: Sizin için en önemli olan yayınınız, oyununuz hangisidir?

Altan ALKAN: Çocuklar için yazmış olduğum Scooter ile Tornet kitabı yayın olarak, Uğur Mumcu’nun vefatından sonra Ankara Sanat Tiyatrosu’nda oynadığımız Sakıncalı Piyade oyunu da tiyatro olarak en önemlileri diyebilirim.

Betül FIRAT: Bir sunuculuğu ve oyunculuğu icra ederken en çok neye dikkat etmeli? 

Altan ALKAN: Ağzımızdan çıkan cümleyi önce kendimizin dinleyebilmesi derim. Herkes her zaman hata yapabilir ama hatayı ilk fark etmek pek çok sıkıntıyı baştan ortadan kaldırır. Algılarımız hep açık olmalı.

Eğer ayrıntılı bir cevap bekleniyorsa, sunucu, oyuncu ülkesinden ve dünyadan haberdar olmalı. Araştırmayı sevmeli. Tarihe ilgi duymalı, geleceğe dair projeksiyonlar tasarlayabilmeli. Çok araştırmalı. Çok okumalı.

Betül FIRAT: Kitaplarla aranız nasıldır? En son hangi kitabı okudunuz? En çok tavsiye edeceğiniz kitap hangisi olurdu?

Altan ALKAN: Çok severim. Hayatımda en büyük yeri kitaplar alır. Okumak benim belki de yazmaktan ve oynamaktan bile daha çok kendim keyif aldığım bir eylem. En son Robert Sabatier’in yazdığı ve Yasemin Çalıkır’ın çevirisi ile yayınlanan İsveç Kibritleri kitabı. Benim için en önemli kitap Küçük Prens. Yıllar içinde defalarca okudum. Hala da zaman zaman okurum.  Sonra George Orwell’ın 1984 ü. Nutuk. Servantes’in ölümsüz eseri Don Kişot. Yaşar Kemal’den İnce Memed. Oğuz Atay Tutunamayanlar. Ahmet Hamdi Tanpınar Saatleri Ayarlama Enstitüsü. Suç ve Ceza Dostoyevski. Ve William Shekspeare’den Hamlet.

Betül FIRAT: Sizi etkileyen oyuncu, yazar veya sanatçılar kimlerdir?

Altan ALKAN: Önce oyuncular ve Türkiye: İlk iki değerli hocam Yıldıral Akıncı, Tayfun Orhon. Üzerimde çok emeği olan Ali Hürol.  Cüneyt Gökçer, Müşfik Kenter, Genco Erkal. Yurt dışından Sir Laurence Olivier, Antony Hopkins, Robin Williams, Danel Day-Leywis, Charlie Chapline, Dustin Hoffman, Jack Nicholson. John Malkowic.

Yazarlar, dünyadan: William Shekspeare, Jull Werne, Servantes, Hariki Murakami, Dostoyevski, Antony De Saint-Exupery, George Orwel, Jose Saramago, Tenesse Williams.

Türkiye: Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Veli, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Hakan Günday, Ferhan Şensoy, Haldun Taner, Güngör Dilmen, Aziz Nesin.

Betül FIRAT: İyi bir sunucu ve oyuncu olmanın için bir formül var mıdır? Bu alanlarda olmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Altan ALKAN: Sanat ve sporu da belki bu alana eklemek lazım o işi yapabilir olup olmadığınıza ancak kişinin kendisi karar verebilir. Sanatçı adayları için okul sınavları sporcular için yarışmalar var. Ancak bu testler o kadar anlık ve psikoloji o kadar etkili genç aday bazen kendini tam olarak bu sınav anlarında gösteremeyebiliyor ve başarmadığında benden olmayacakmış demek ki deyip vazgeçiyor. Girdiği pek çok sınavdan elenerek ayrılan ben gençlere diyebilirim ki: hayat sizin hayatınız ve onun çok büyük bir kısmı yaptığınız işle geçecek. Para kazanmak için sevmediğiniz bir işte çalışmak bir hapishane olmak gibidir. Ruhlar için yapılmış bir hapishane. Kendiniz nerde var hissediyorsanız orada olmak için elinizden geleni yapın. Yoksa dünyadaki varlığınız anlamsızlaşır.  Sanatsa sanat sporsa spor bilimse bilim. Buna karar verip emin olduktan sonrada bitmek bilmeyen bir açlıkla öğrenin, eğitim alın, sorun, soruşturun. Eğitimsiz kesinlikle olmaz. Ama bu eğitim ille de okulda alınmak zorunda değil. O işin en iyisi kimse onu bulun o üstatlardan alın. Günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı. Okuyun araştırın deneyin. Siz vazgeçmez pes etmezseniz mutlaka olur. İşi yapmaya başladıktan sonra da gelişmeyi, öğrenmeyi bırakmayın. Ben mesela 55 yaşından sonra sahne sanatlarında Nişantaşı Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım. Öğrenmenin yaşı ve sınırı yok. Bir de kendiniz objektif bir şekilde değerlendirebilmeyi öğrenin.

Betül FIRAT: Gençlerimizi sanata kazandırmak için neler yapılabilir?

Altan ALKAN: Şu günler her şeyin fiyatı o kadar arttı ki. Sanata ulaşmak sanat eğitimine ulaşmak çok külfetli olmaya başladı.  Kurumlar eğitimi daha ulaşılabilir bir hale getirmeli. Salonlar, artmalı, kitap ve kültür hizmetleri eğlencelik görülmekten ve gösterilmekten çıkartılıp başta eğlence vergisi olmak üzere sanat eserleri ve sanatçılar üzerindeki ağır vergi yükleri kaldırılmalı.

Betül FIRAT: Hepimiz iyi veya kötü deneyimler yaşıyoruz. Hayatımda hiç unutamam dediğiniz bir anınızı paylaşır mısınız okurlarımızla?

Altan ALKAN: Özel bir TV kanalında sunuculuk yaptığım zamanlarda, haberi bırakıp program birimine geçmiş olmama rağmen; 2012 yılında İsviçre CERN’de Higgs Bozonu parçacığının (Tanrı parçacığı) keşfedilmesi deneyinin canlı anlatım görevi bana verilmişti. Benim yayın sırasında yanıma bilim dünyasından uzman konuklar alma talebim o sıra kanaldaki bazı problemler nedeniyle de yerine getirilememişti.

Dünya çapında bir çığır açacak olan böylesine önemli bir deneyin anlatımının üstelikte canlı yayında bana verilmesi beni hem gururlandırmış hem de çok heyecanlandırmıştı. Lakin henüz deneyi daha yapılacak olan, kimsenin hakkında çok fazla bir şey bilmediği bu bilimsel duruma bir günde hazırlanmak zorunda kalma da oldukça çok stres yaşamama neden oldu. Ben bulabildiğim kadar bilgiyle ki hepi topu birkaç a-4 kâğıt yayına oturdum. Geri sayım başladı biz yayına girdik ben açılışı yaptım tam pası atacağım Cern’e bağlanacağız ama o da ne? Deneyde arıza çıktı ve deney ertelendi. Normal şartlarda benim de durumu seyirciye aktardıktan sonra şimdi yayınız şu programla devam edecek diyebilmem gerek. Ama gelin görün ki reji kulağıma ne dese iyi. Şu an hazırda bir şey yok. Sen planlanan süre boyunca bir şeyler anlat. Düşünebiliyor musunuz? Milyonlarca izleyici karşısında, kimsenin hakkında çok bir şey bilmediği bilimsel bir deney hakkında elimdeki 2-3 dakikalık bilgi ile tek başıma kalmıştım. Tam bir saat boyunca Tanrı Parçacığı üzerine irticalen konuştum. Artık sonları doğru evren bir toz bulutu idi kısmına bile gelmiştim. Her geçen an acaba bundan sonra ne diyebilirim diye düşünmekten iç çamaşırlarıma kadar ter içinde kalmıştım. Reji tamam şimdi reklama pas at dediğinde resmen masaya yığılıvermiştim. Burada çok ayrıntı veremedim ve üzerinden çok zaman geçti ama hiç bu kadar zor durumda kalmamıştım.

Betül FIRAT: Sizi izlemek görmek isteyen, takip etmek isteyen dostlarımız nerelerden ulaşabilirler?

Altan ALKAN: Şu an Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Generallerin Beş Çayı adlı oyunda rol alıyorum. Bilkent Ast sahnesinde oyun öncesi ve sonrası olabilir. Sosyal medyayı yoğun kullanıyorum. Instagram’da “Altan Alkan” ve “AltanAlkanDiksiyon” adalı iki farklı hesabım var. Youtube da “AltanAlkanTv” üzerinden ya da Tiktok ve X uygulamalarından da yine Altan Alkan yazarak bana ulaşılabilir ve son dönem yaptığım işler takip edilebilir.

Betül FIRAT: Şu ana kadar sohbetimizi okuyan ve bizlere eşlik eden dostlara son olarak ne söylemek istersiniz?

Altan ALKAN: Hepimiz akıl baliğ olduktan sonra şu sorunun peşine düşüyoruz. Ben bu dünyaya neden geldim? Bu sorunun yanıtını binlerce yıldır aradı insanlar kimi bulduğunu düşündü kimi bulamadan terki diyar etti.  Üstelik bulduğunu sananlar da çok emin olamadılar yanıtlardan. O yüzden en güzeli soruyu şöyle değiştirmek galiba: Hayat bir nefes alışla bir nefes verişler arasındaki kısacık anlardan ibaret. Ve ben şimdi o andayım. Peki bu anı nasıl değerli kılabilirim bunun için ne yapmalıyım?  Bu soruların peşinden gidersek çok da kötü olmayan bir hayatımız olur gibime geliyor benim. Size bana yer ve zaman ayırdığınız ve bu satırları okuyacak kıymetli insanlarla bulaşmama fırsat doğurduğunuz için ayrıca teşekkür ederim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.