Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
11°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C

7/24 Kapitalizm ve Uykuların Sonu

7/24 Kapitalizm ve Uykuların Sonu
16 Aralık 2021 13:24
437
A+
A-

Bu kitap sanat tarihi profesörü ve editör olan Jonathan Carry tarafından yazılmıştır. Yazar bu kitapta uykusuzluktan tüketim toplumuna gecenin yok edilip sadece gündüzün getirilmek istenmesine kadar değişik konularda bizi aydınlatacaktır. Carey öncelikle insanlara tehdit olabileceğini gördüğü 7 günden fazla uyumadan göç eden kuşların beyin aktivitelerinin araştırılıp bunu insanlara uygulanarak özellikle insanların uykusuz kalabilmesini ve üretken bicimde is görmesini sağlamak ve uykusuz asker yaratılması yolunda çalışmalar yapıldığından bahsetmektedir. 7/24 kelimesini reklamlardan da duyan olmuştur. Peki bu kitapta neden bu kadar önemlidir? Çünkü 7/24 bir FARKSIZLIK ZAMANIDIR. Emek açısından durmadan çalışmayı zorunlu kılar. Keza 7/24 deki harcama ve kendisini sınırsız tüketimle, mevsimlerin bozulması, ekolojik dengenin yıkılı ve çevre FELAKETLERİYLE ayrı düşünülemez. Uyku kapitalizmin zamanımızın çalmasını ödünsüz kesintiye uğratılmasıdır. Marx in doğal bariyer dediği uykunun kapitalizm açısından önemi ve nasıl yıkılmak istediği ortadadır. Levians’in uykusuzluk hakkındaki düşünceleri ise Modern dünyadaki uygulanan şiddetin insan üzerinde acıya yol açmasıdır. Uykusuzluk hastalığı, dünyayı istila eden dehşet verici şeyleri ve adaletsizliği görmezden gelmeye karşılık gelir. Başkalarının çektiği azaba karşın duyarsızlaşmanın huzursuzluğudur. Bunu kendine yabancılarıma olarak görür. İç dünyaya kapanma olarak görmez. Caryy uyku ilaçlarının pazarlanmasında tıpkı temiz suyun sanayi tarafından kirletilip sise su ile satın almak zorunda kalan insanlar güvensizlikle açılan uyku delikleriyle uyku ilanına mahkum biriktirildiğini anlatır. Son olarak Arent’in sözleriyle bitirmek istiyorum. “Bir tüketim toplumunun üyelerinden başka bir şey değilsek, artık bir dünyada yaşamıyoruz, olsa olsa hep tekrar eden döngülerinden şeylerin görünüp kaybolduğu bir süreç tarafından sürükleniyoruz” demektir.

Yazar Melda VATANCI Kitap Analizi

Yorumlar

  1. Abdulrahim dedi ki:

    Tebrik ederim çok iyi bir inceleme olmuş